İngilizce - Türkçe
a governmental department in charge of a country's sea force teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- navy
- lacivert
- navy
- kazma makinesi
- navy
- bahriye
- navy
- donanma
Büyük bir ordu ve donanmaya ihtiyaç olacaktı.
-A large army and navy would be needed.
Donanmanın denize gitmesi emredildi.
-The navy was ordered to go to sea.
- navy
- {i} deniz filosu
- navy
- {i} deniz kuvvetleri
Mary koleji bitirdikten sonra deniz kuvvetlerine katıldı.
-Mary joined the navy after finishing college.
Neden deniz kuvvetlerine katılmak istiyorsun?
-Why do you want to join the navy?
- navy
- devletin gemi kuvveti
- navy
- (Askeri) DENİZ KUVVETLERİ: Bak. "United States Navy"
- navy
- navy bean küçük kuru fasulye
- navy
- koyu mavi
- navy
- deniz kuvvetler
İlk kez, Japon Deniz Kuvvetleri yenilmişti.
-For the first time, the Japanese Navy had been defeated.
Tom ve Mary deniz kuvvetlerine katıldılar.
-Tom and Mary joined the navy.
- navy
- navy yard harp gemileri tersanesi
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a governmental department in charge of a country's sea force teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- navy
a governmental department in charge of a country's sea force
Heceleme
a gov·ern·men·tal de·part·ment in charge of a country's sea forceTürkçe nasıl söylenir
ı gʌvırmentıl dîpärtmınt în çärc ıv ı kʌntriz si fôrsTelaffuz
/ə ˈgəvərˌmentəl dəˈpärtmənt ən ˈʧärʤ əv ə ˈkəntrēz ˈsē ˈfôrs/ /ə ˈɡʌvɜrˌmɛntəl dɪˈpɑːrtmənt ɪn ˈʧɑːrʤ əv ə ˈkʌntriːz ˈsiː ˈfɔːrs/
Resimler
Favoriler