Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
- Only a few people showed up on time.
Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
- You'll be able to drive a car in a few days.
Adam bir kaç saat önce vefat etti.
- The man passed away a few hours ago.
Tom bir kaç kere başını salladı.
- Tom nodded his head a few times.
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
- Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.
- A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda.