O bir kenara biraz benzin koydu.
- He puts aside some gas.
O, benzin kullanmayan yeni bir motor icat etti.
- He contrived a new engine that does not use gas.
Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir.
- Matter can exist as a solid, liquid, or gas.
Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
- Air is a mixture of various gases.
Dan kendine benzin fışkırttı ve kendini yakmakla tehdit etti.
- Dan sprayed gasoline on himself and threatened to set himself on fire.
Sami, Leyla'nın cesedini yakmak için benzin kullandı.
- Sami used gasoline to burn Layla's body.
Kömür, doğal gaz ve petrol, milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır.
- Coal, natural gas and oil are the remains of plants and animals that lived millions of years ago.
Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir.
- The Southeast is a major energy producer of coal, crude oil, and natural gas.
Eve giderken benzin almak için durdum.
- I stopped to get gas on my way home.
İşe giderken benzin almak için durdum.
- I stopped to get gas on the way to work.
Tom balonları helyumla doldurdu.
- Tom filled the balloons with helium.
Jüpiter esas olarak hidrojen ve helyumdan oluşan bir gezegendir.
- Jupiter is a planet principally composed of hydrogen and helium.
She turned the gas on, put the potatoes on, then lit the oven.
The closer threw him nothing but gas.
It was gas when the bird flew into the classroom.
My tummy hurts so bad, I have gas.
The atmosphere is made up of a number of different gases.
He is such a gas!.
Gas-fired power stations have largely replaced coal-burning ones.
... When you put gas into your car, ...
... from 40 to American natural gas ...