a gaping

listen to the pronunciation of a gaping
İngilizce - Türkçe

a gaping teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

yawn
esnemek

Kendimi esnemekten alamadım. - I couldn't help yawning.

Kendimi esnemekten alamadım. - I couldn't keep myself from yawning.

yawn
derin bir çukur açmak
gaping
{f} ağzını açık tut
yawn
esneme

Kendimi esnemekten alamadım. - I couldn't help yawning.

Tom esnemesini durduramadı. - Tom couldn't stop yawning.

yawn
{f} esne

Öksürürken, hapşırırken veya esnerken ağzınızı kapatın. - Cover your mouth when you cough, sneeze, or yawn.

Oksijenimiz azaldığında esneriz. - We yawn when we are short of oxygen.

gaping
ağzı açık
gaping
{s} şaşkın
gaping
{s} açık
gaping
{s} çok aralık
yawn
{f} açılmak
yawn
{f} esneyerek söylemek
yawn
(Tıp) (ing) Esneme, esneyiş
yawn
{f} yarılmak
yawn
{f} derin bir çukur gibi bir boşluk/açıklık bulunmak/belirmek/açılmak: If he hadn't stopped right then, he wouldn't have seen
yawn
{f} genişlemek
yawn
(isim) esneme
İngilizce - İngilizce
{n} yawn
ricture
gaping
Present participle of gape
gaping
{n} the act of gaping, a yawning
A gap
chaun
a gap
lacuna
gaping
Wide open
gaping
with the mouth wide open as in wonder or awe; "the gaping audience"; "we stood there agape with wonder"; "with mouth agape"
gaping
Present participle of to gape
gaping
a gaping hole, wound, or mouth is very wide and open
gaping
{s} wide-open
a gaping