O, erimiş kurşunu bir huniye döktü.
- She poured the molten lead into a funnel.
Ben huni keki biraz çok tatlı buluyorum.
- I find funnel cake a bit too sweet.
Trenimiz uzun bir tünelden geçti.
- Our train went through a long tunnel.
Japonya'da en uzun tünel nerede?
- Where is the longest tunnel in Japan?
Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar.
- They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack.
Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
- I hear they have a lot of problems with the tunnels in New Zealand.
Expect delays where the traffic funnels down to one lane.
... This is a conversion funnel report with ...