İngilizce - Türkçe
a foreigner residing in a country teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- alien
- {i} yabancı
Dünyalılar yabancı gözetim altına girdi ve büyük bir savaşı engelledi.
-Earthlings became under alien surveillance that prevented a major war.
Yabancılar gizlice Dünya'nın ilerlemesini kontrol etti.
-Aliens controlled Earth's progress in secret.
- alien
- zıt
- alien
- değişik
- alien
- ters
- alien
- yabancı uyruklu kimse
- alien
- (isim) yabancı, yabancı uyruklu kimse, ecnebi; yaratık; haklardan mahrum bırakılan kimse; yabancı kelime, aktarma [dilb.]
- alien
- vatandaş olmayan
- alien
- {i} ecnebi
- alien
- {s} farklı
- alien
- alienable satılabilir
- alien
- {s} uzaylı
Tom gerçekten Mary'nin uzaylılar tarafından kaçırıldığına inanıyor mu?
-Does Tom really believe that Mary was abducted by aliens?
2014 Sochi Kış Olimpiyatlarının resmi maskotları Kutup Ayısı, Tavşan, Leopar ve Kar Tanesi ve Işık Demeti adlarındaki iki uzaylıdır.
-The 2014 Sochi Winter Olympics official mascots are The Polar Bear, The Hare, The Leopard and two aliens called The Snowflake and The Ray of Light.
- alien
- başka Irktan olan kimse
- alien
- {s} uymayan
- alien
- {i} yaratık
- alien
- ferağı kab
- alien
- (Askeri) YABANCI, ECNEBİ: Amerikalı olmayan veya Amerikan uyruklu olmayan şahıs
- alien
- {s} yabancı uyruklu
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a foreigner residing in a country teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- alien
Aliens are aliens because of persecution or war or hardship or famine.
a foreigner residing in a country
Heceleme
a for·eign·er re·sid·ing in a coun·tryTürkçe nasıl söylenir
ı fôrnır rizaydîng în ı kʌntriTelaffuz
/ə ˈfôrnər rēˈzīdəɴɢ ən ə ˈkəntrē/ /ə ˈfɔːrnɜr riːˈzaɪdɪŋ ɪn ə ˈkʌntriː/
Resimler
Favoriler