a force acting on a body in the direction of its motion

listen to the pronunciation of a force acting on a body in the direction of its motion
İngilizce - Türkçe

a force acting on a body in the direction of its motion teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

effort
{i} gayret

Gayretin övgüye şayan. - Your effort deserves praise.

Her sabah erken kalkmaya gayret edeceğim. - I'll make an effort to get up early every morning.

effort
{i} çaba

Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim. - I'm sure your efforts will result in success.

Çabalar sonuç getirmedi. - The efforts brought about no effect.

effort
(Askeri) GAYRET, ÇALIŞMA, ÇABA
effort
(Askeri) çalışma

Çalışma çok fazla enerji alır fakat bu çabaya değer. - Study takes a lot of energy, but it is worth the effort.

Ortak çalışmaya dayalı bir çabaydı. - It was a collaborative effort.

effort
ceht
effort
teşebbüs
effort
çaba harcama

Tom özür dilemek için hiçbir çaba harcamadı. - Tom made no effort to apologize.

Amaçlarımıza ulaşmak için her zaman çaba harcamak zorundayız. - We always have to make efforts to reach our goals.

effort
{i} çabalama
effort
kudret
effort
effortless gayretsiz
effort
{i} girişim

Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır. - In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.

effort
{i} deneme
effort
{i} gayret, çaba, efor
effort
kendini sıkma
effort
çaba göstermeyen
effort
{i} eser
İngilizce - İngilizce
effort
a force acting on a body in the direction of its motion

    Heceleme

    a force act·ing on a bo·dy in the di·rec·tion of its mo·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    ı fôrs äktîng ôn ı bädi în dhi dayrekşîn ıv îts mōşın

    Telaffuz

    /ə ˈfôrs ˈaktəɴɢ ˈôn ə ˈbädē ən ᴛʜē dīˈreksʜən əv əts ˈmōsʜən/ /ə ˈfɔːrs ˈæktɪŋ ˈɔːn ə ˈbɑːdiː ɪn ðiː daɪˈrɛkʃɪn əv ɪts ˈmoʊʃən/