Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.
- The police couldn't find any footprints outside Tom's bedroom window.
Polis, Mary'nin odasında Tom'un ayak izini buldu.
- The police found Tom's footprint in Mary's room.
Bu şirket çevresel kaplama alanını azaltmak için yeni teknolojiler kullanıyor.
- This company is using new technologies to reduce its environmental footprint.
Bu kitap, gelecek yıl basılacak.
- This book will be printed next year.
Bu kitabın baskısı tükendi.
- This book is out of print.
Suçlu ayak izleri bıraktı.
- The criminal left footprints.
Ayak izleri nehire kadar devam ediyordu.
- The footprints continued down to the river.
Gazeteler bu hikayeyi basmadılar.
- The papers didn't print this story.
Tom'un izleri tabancada.
- Tom's prints are on the gun.
He is following in his father's footprints.
My carbon footprint is very high.