a food that affects genes, creating a hereditary dislike

listen to the pronunciation of a food that affects genes, creating a hereditary dislike
İngilizce - Türkçe

a food that affects genes, creating a hereditary dislike teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

liver
{i} karaciğer

Tom biraz çiğ karaciğer yedikten sonra neredeyse ölüyordu. - Tom nearly died after eating some raw liver.

Karaciğer yemek sizin için kötü mü? - Is eating liver bad for you?

liver
yaşayıcı/karaciğer
liver
yaşayan kimse
liver
kırmızıya çalan kahverengi
liver
belirli bir hayat yaşayan kimse
liver
{i} ciğer

Ciğer yemek size iyi geliyor mu? - Is eating liver good for you?

Ciğer salamlı sandviç yiyemiyorum. - I can't eat liverwurst sandwiches.

liver
clean liver temiz hayat yaşayan kimse
liver
high liver boğazına düşkün kimse
liver
loose liver uçarı hayat yaşayan kimse
İngilizce - İngilizce
liver
a food that affects genes, creating a hereditary dislike