O, arkasında izleyen köpeği ile yürüyüşe çıktı.
- He went out for a walk, with his dog following behind.
Bizi izleyen birini görmedim.
- I didn't see anybody following us.
Beni takip eden biri mi var?
- Is there someone following me?
Bizi takip edeni görmüyor musun?
- Don't you see who's following us?
Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!
- In Soviet Russia, television watches the audience!
İngilizce uluslararası bir izleyici kitlesiyle konuşurken, oldukça sık tercih edilen bir dildir.
- English is quite often the language of choice when speaking to an international audience.
Seyircilerden bir tezahürat yükseldi.
- A cheer went up from the audience.
Seyirciler sıkılmış görünüyordu.
- The audience looked bored.
Tom izleyicilere gülümsedi ve eğilerek selam verdi.
- Tom smiled at the audience and took a bow.
İzleyicilerin yaklaşık yarısı kadındı.
- Around half of the audience were female.
Aşağıdaki cümleleri Japoncaya çevir.
- Translate the following sentences into Japanese.
Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.
- Complete the following form to know who you could have been in a previous life.
Tom pazartesi günü geldi ve ertesi gün eve geri gitti.
- Tom came on Monday and went back home the following day.
O, ertesi gün eve gideceğini söyledi.
- He said that he was going home the following day.
Tom birinin kendisini izleyip izlemediğini görmek için omzunun üzerinden baktı.
- Tom looked over to his shoulder to see if anyone was following him.
Beni izlemeni istemiyorum.
- I don't want you following me.
Dinleyiciler konuşmasından çok etkilendi.
- The audience were fascinated by his speech.
Konuşma dinleyicileri derinden etkiledi.
- The speech deeply affected the audience.
Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
- Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.
- Following the heavy rainfall, there was a big flood.
Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.
- The novelist talked to a large audience.
Seyirci kitlesi onu destekledi.
- The mass of the audience supported him.
Bu kitabın tavsiyelerini izleyerek, kendimi fakirlikten kurtarabilirdim.
- By following this book's advice, I was able to pull myself out of poverty.
Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı.
- Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.
Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
- The audience consisted mainly of students.
Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.
- His speech deeply affected the audience.
Tom birinin kendisini izleyip izlemediğini görmek için omzunun üzerinden baktı.
- Tom looked over to his shoulder to see if anyone was following him.
Tom'un bizi izlemeyi bırakmasını istedim.
- I asked Tom to stop following us.
Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.
- The novelist talked to a large audience.
Daha sonraki adımlar nelerdir?
- What are the following steps?
Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
- Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
Biz ona sonraki pazar bir pikniğe gitmemiz gerektiğini önerdik.
- We suggested to her that we should go on a picnic the following Sunday.
Bir sonraki yıl o onunla evlendi.
- She married him the following year.
Following the meeting, we all had a chat.
He had a loyal following.
See the following section.
The following wind sped us on our way.
... it belonged to loose confederation prior to the following in jefferson domination ...
... ln the years following Columbus' first voyage, ...