Diskoya girme sorunumuz vardı.
- We had trouble getting into the disco.
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
- When she was a student, she went to the disco only once.
Bu diskete format atmamalısın.
- You mustn't format this floppy disk.
Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.
- This computer has a floppy disk drive.
Dünyanın düz bir daire olduğu düşünülüyordu.
- It was thought the Earth is a flat disc.
Sami'nin kafası kesilmiş cesedi Leyla'nın dairesinde keşfedildi.
- Sami's decapitated body was discovered inside Layla's apartment.