a fissure, cleft, or cavity, as in the earth or other substance

listen to the pronunciation of a fissure, cleft, or cavity, as in the earth or other substance
İngilizce - Türkçe

a fissure, cleft, or cavity, as in the earth or other substance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

vein
damar

Bir boya hastanın kol damarına enjekte edilebilir. - A dye was injected into a vein of the patient's arm.

Tom'un varisli damarları var. - Tom has varicose veins.

vein
{i} toplardamar
vein
{i} toplar damar
vein
su
vein
filon
vein
damarlarla kaplamak
vein
öğe
vein
(Tıp) vena
vein
maden damarı
vein
yapı
vein
huy
vein
{f} damarlarla kapla
vein
mizaç
vein
{i} (Anatomi) damar, toplardamar
vein
(Tıp) Kanı kalbe nakleden damar toplardamar, karadamar, vn, vena
vein
{i} tarz, şekil: He continued in this vein for at least an hour. En az bir saat boyunca bu şekilde konuşmaya
vein
{i} ruhsal durum
İngilizce - İngilizce
vein
a fissure, cleft, or cavity, as in the earth or other substance