Hangi koltukları istiyorsunuz?
- Which seats do you like?
Boş bir koltuk var mı?
- Is there a vacant seat?
Benim sandalyemde oturuyorsun.
- You're sitting in my seat.
Afedersiniz, bu sandalye dolu mu?
- Excuse me, is this seat taken?
Beni yerime götürdüler.
- I was ushered to my seat.
Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.