a fiercely vigilant and unpleasant woman

listen to the pronunciation of a fiercely vigilant and unpleasant woman
İngilizce - Türkçe

a fiercely vigilant and unpleasant woman teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dragon
ejder

Cesur şövalye, güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı. - The brave knight saved the beautiful princess from the evil dragon.

Ejderhalar ateşte doğarlar. - The dragons are born in the fire.

dragon
cadaloz kocakarı
dragon
şirret kadın
tartar
tortu
tartar
bela
dragon
{i} sinirinden kuduran kimse
dragon
{i} hiddetli kimse
dragon
{i} ejderha

Ejderha hayali bir yaratıktır. - The dragon is an imaginary creature.

Ejderhalar hayali hayvanlardır. - Dragons are imaginary animals.

dragon
(Askeri) TANKSAVAR SİLAHI: Tanklara ve müstahkem veya yerleştirilmiş ağır silahlara karşı takım seviyesinde kullanılan gövde (füze ve lançer) ve takip cihazından oluşan taşınabilir orta menzilli tanksavar silahı
dragon
{i} dragon
dragon
{i} gözleri çakmak çakmak olmuş kimse
tartar
(Tıp) Şara tortusu
tartar
{i} tartar
tartar
şirret
tartar
pesek
tartar
kefeki pesek
tartar
(Tıp) Dişlerin bağladığı kefeki
İngilizce - İngilizce
dragon
tartar
a fiercely vigilant and unpleasant woman

    Heceleme

    a fierce·ly vig·i·lant and un·pleas·ant wo·man

    Türkçe nasıl söylenir

    ı fîrsli vîcılınt ınd ınplezınt wûmın

    Telaffuz

    /ə ˈfərslē ˈvəʤələnt ənd ənˈplezənt ˈwo͝omən/ /ə ˈfɪrsliː ˈvɪʤələnt ənd ənˈplɛzənt ˈwʊmən/