a female servant; a maid. see usage notes

listen to the pronunciation of a female servant; a maid. see usage notes
İngilizce - Türkçe

a female servant; a maid. see usage notes teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

girl
kız

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

Betty güzel bir kızdır, değil mi? - Betty is a pretty girl, isn't she?

girl
kadın

Küçük kız güzel bir kadın oldu. - The little girl grew into a beautiful woman.

Bu kız bir kadın oldu. - This girl has become a woman.

girl
sevgili

Sevgilisi de oradaydı. - His girlfriend was there, too.

Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım. - I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.

girl
kadın işçi
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Kız arkadaşına doğru koştum. - I ran into your girlfriend.

Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim. - I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
İngilizce - İngilizce
girl