Tıpkı annesine benziyor.
- He looks just like his mother.
Bu çocuğun annesi bir sunucu.
- This child's mother is an announcer.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
- I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
Benim ana dilim İspanyolca'dır.
- My mother tongue is Spanish.
Sevgili anneciğim, neden çok üzgünsün?
- Dear mother, why art thou so sad?