Faizi yeniden ayarlama yönünü belirlemek zordur.
- It is difficult to peg the direction of interest deregulation.
Kredinin %8 faizi vardır.
- The loan bears an 8% interest.
Üreme benim ilgimi çekmiyor.
- Procreation does not interest me.
Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
- I realized that what I had chosen didn't really interest me.
Onun nerede yaşadığı bizi ilgilendirmiyor.
- Where he will live doesn't interest us.