Tom bilet ücretinin ne kadar olduğunu sordu.
- Tom asked how much the fare was.
Otobüste bilet ücreti ne kadar?
- How much is the fare on the bus?
Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
- A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
Tom Mary için bir veda partisi yapmamızı önerdi.
- Tom suggested that we have a farewell party for Mary.
Üniversitede fizik dersini başaramadım ama kimyayı başardım.
- In college, I fared ill with physics and well with chemistry.
Taksiden inmeden önce yol parasını öderiz.
- Before we get out of the taxi, we pay the fare.
Osaka'dan Akita'ya yol parası nedir?
- What is the fare from Osaka to Akita?
This mouse was killed by my cat.
- Bu fare benim kedim tarafından öldürüldü.
Cheese often lures a mouse into a trap.
- Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.
If jumps too high the rat - it's captured by the cat.
- Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
Is the rat alive or dead?
- Fare canlı mı yoksa ölü mü?
Whether it's white or black, a cat that chases mice is a good cat.
- Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.
We got rid of the mice in his house.
- Onun evindeki farelerden kurtulduk.
What colour is this house mouse?
- Bu ev faresi ne renktir?