a factory or other industrial or institutional building or facility

listen to the pronunciation of a factory or other industrial or institutional building or facility
İngilizce - Türkçe

a factory or other industrial or institutional building or facility teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

plant
{f} dikmek (bitki)
plant
bitkilendirmek
plant
(Tıp) plant
plant
yerleştirmek (bomba vb)
plant
(çalınan ya da yasak bir şeyi) kiminse üzerine saklayıp onu suçlu göstermek
plant
demirhane
plant
{i} bitki

Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar. - Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.

Bitkiler olmasaydı, biz yaşayamazdık. - If it were not for plants, we wouldn't be able to live.

plant
Casus

The new guy turned out to be a plant.

plant
Bir tesisiste üretilip, paketlenmiş (plant mılk)
plant
{i} argo hile, oyun, tuzak
plant
{i} bitki, ot
plant
(isim) bitki, dikme, tesis, işletme, fabrika, malzemeler, demirbaş, dolandırıcılık, hile, ihbarcı, fidan
plant
atelye
plant
{f} ekmek

Öncelikle bütün bu tohumları ekmek zorundayız. - First of all, we have to plant all these seeds.

Nisan ayı sebze tohumlarınızın çoğunu ekmek için en iyi zamandır. - April is the best time to plant most of your vegetable seeds.

plant
{i} fabrika

Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı. - Valentina's mother worked in a textile plant.

Valentina sekiz yaşındayken 1945 yılında okula başladı. O, 1953 yılında bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamak için okulu bıraktı. - Valentina started school in 1945 when she was eight years old. She left school to begin working in a textile plant in 1953.

plant
{i} seyircilerin arasında oturup rol yapan
plant
hile oyun
plant
{i} teçhizat
plant
(fiil) dikmek, ekmek, koymak, yeşillendirmek, ağaçlandırmak, kurmak, dikmek (bitki), ağaç olmak, kök salmak, aşılamak (fikir), indirmek, yapıştırmak, çarpmak, vurmak, adam koymak, saklamak, gizlemek, yüklemek, yutturmak, bırakmak
İngilizce - İngilizce
plant
a factory or other industrial or institutional building or facility

    Heceleme

    a fac·to·ry or oth·er in·dus·tri·al or in·sti·tu·tion·al build·ing or fa·ci·li·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    ı fäktıri ır ʌdhır îndʌstriıl ır înstîtuşınıl bîldîng ır fısîlîti

    Telaffuz

    /ə ˈfaktərē ər ˈəᴛʜər ənˈdəstrēəl ər ˌənstəˈto͞osʜənəl ˈbəldəɴɢ ər fəˈsələtē/ /ə ˈfæktɜriː ɜr ˈʌðɜr ɪnˈdʌstriːəl ɜr ˌɪnstɪˈtuːʃənəl ˈbɪldɪŋ ɜr fəˈsɪlɪtiː/