a dweller, agent, public minister

listen to the pronunciation of a dweller, agent, public minister
İngilizce - Türkçe

a dweller, agent, public minister teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

resident
{i} sakin

Edo sakinleri için yılın ilk palamudu borç para almak anlamına gelse bile alınması gereken bir şeydi. - For the residents of Edo, the first bonito of the year was something that had to be bought, even if it meant borrowing money.

Birçok Boston sakini belediye başkanının planına karşı çıkıyor. - Many Boston residents oppose the mayor's plan.

resident
{i} yerleşmiş olan kimse
resident
{i} ikamet eden kimse
resident
{s} yerleşmiş
resident
kalıcı
resident
yurtiçinde yerleşik
resident
şantiye
resident
{i} oturan

Köyün binden daha fazla oturanı vardı. - The village had more than a thousand residents.

Oturanlar başkalarının işleri hakkında meraklılardı. - The residents were curious about other people's business.

resident
(isim) oturan, oturan kimse, ikamet eden kimse, sakin, yerli, yerleşmiş olan kimse, stajyer doktor, genel vali (sömürge)
resident
{s} göç etmeyen
resident
(Avrupa Birliği) mukim, ikamet eden
resident
{s} aslında bulunan
resident
(sıfat) oturan, yerlisi, yerleşmiş, göç etmeyen
resident
{i} stajyer doktor
resident
{i} sakin, bir yerde oturan kimse
resident
{i} yerli
resident
{i} oturan kimse
resident
bir sömürgede veya himaye altında bulunan bir memlekette hami devlet mümessili
İngilizce - İngilizce
{n} resident