a drawing breath, prayer, respit, run

listen to the pronunciation of a drawing breath, prayer, respit, run
İngilizce - Türkçe

a drawing breath, prayer, respit, run teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

breathing
{i} bir nefeslik süre
breathing
"h' harfinin sesi
breathing
nefes

Nefes alma zorluğu vardı. - He had trouble breathing.

O zor nefes alıyordu. - She was breathing hard.

breathing
breathing space rahatça nefes alma imkânı
breathing
hafifçe esiş
breathing
dinlenme zaman
breathing
{i} nefes alan
breathing
(Tıp) Teneffüs, solunum, respirasyon
breathing
hasret
breathing
ümit
breathing
teneffüs
breathing
teneffüs etme
breathing
soluk alma
breathing
{f} nefes al

Nefes alma zorluğu vardı. - He had trouble breathing.

Nefes almada zorluk çekiyorum. - I have difficulty breathing.

breathing
nefes alma

Nefes almada zorluk çekiyorum. - I've been having trouble breathing.

Nefes alma zorluğu vardı. - He had trouble breathing.

breathing
{i} soluk
breathing
{i} soluma
İngilizce - İngilizce
{n} breathing