Yemeğini bitirinceye kadar tatlı alamazsın.
- You can't have dessert until you finish your meal.
Tatlı olarak bir satsuma al.
- Have a satsuma for dessert.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
- Sweet words bring the snake out of its hole.
O, tatlı şeyleri sevmiyor.
- He doesn't care for sweet things.
Şekerlemeye dayanamaz.
- He can't resist sweets.
Şekerlemeyi azaltıyorum.
- I'm cutting down on sweets.
Tatlı için, Marie çikolatalı pasta ve bir meyve salatasını yapmıştı.
- For dessert, Marie had made her chocolate cake and a fruit salad.
Markette meyve için üç elma ve iki salkım üzüm aldım.
- I bought three apples and two bunches of grapes for dessert at the market.
O çiçek güzel kokuyor.
- That flower smells sweet.
Bahçedeki çiçekler güzel kokuyor.
- The flowers in the garden smell sweet.
Lise sevgilimle evlendim.
- I married my high school sweetheart.
Tom böyle bir sevgili.
- Tom is such a sweetheart.