a difficult or tedious undertaking

listen to the pronunciation of a difficult or tedious undertaking
İngilizce - Türkçe

a difficult or tedious undertaking teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

task
görev

Bu görevi başka bir kişiye vermelisin. - You should give this task to some other person.

Stajyer, görevin yüküne dayanamadı. - The trainee could hardly bear the burden of the task.

task
{f} yükle
task
vazife ver
task
{i} ödev

O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı. - Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.

task
paylamak
task
(Askeri) ATIŞ GÖREVİ
task
{i} iş, görev, vazife; ödev
task
görev,v.yükle: n.görev
task
{f} yormak
task
{i} külfet
task
{f} suçlamak
task
(fiil) iş vermek, çalıştırmak, yormak, suçlamak
task
{i}

Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir. - To rule a country is no easy task.

O, iş için uygun değil. - He is not up to the task.

task
{f} çalıştırmak
task
task force geçici işbirliği
task
itham etmek
task
külfet yüklemek
İngilizce - İngilizce
task
a difficult or tedious undertaking

    Heceleme

    a dif·fi·cult or te·di·ous un·der·tak·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    ı dîfıkılt ır tidiıs ʌndırteykîng

    Telaffuz

    /ə ˈdəfəkəlt ər ˈtēdēəs ˈəndərˌtākəɴɢ/ /ə ˈdɪfəkəlt ɜr ˈtiːdiːəs ˈʌndɜrˌteɪkɪŋ/