O sadece beni şaşırtıyor.
- That just baffles me.
Onun belleği beni şaşırtıyor.
- His memory baffles me.
Üçüncü dilek mi? Adam şaşırdı. Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?
- Third wish? The man was baffled. How can it be a third wish if I haven't had a first and second wish?
Bu sorun beni şaşkına çevirdi.
- This problem baffles me.