a device filled with explosives used for destroying things

listen to the pronunciation of a device filled with explosives used for destroying things
İngilizce - Türkçe

a device filled with explosives used for destroying things teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bomb
bombalamak
bomb
bomba

Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü. - A time bomb went off in the airport killing thirteen people.

Grup bombalama sorumluluğunu üstlendi. - The group claimed responsibility for the bombings.

bomb
bombalı

Pakistan'daki bir bombalı saldırı sonucunda yüz on altı kişi öldü. - One hundred and sixteen people died as a result of a bomb attack in Pakistan.

bomb
(Spor) uzak mesafeden atılan şut
bomb
atom bombası

Atom bombasının nasıl yapılacağını biliyorlar. - They know how to make an atomic bomb.

Hiroşima'ya 1945'te bir atom bombası atıldı. - An atomic bomb was dropped on Hiroshima in 1945.

bomb
bomba atmak
bomb
(the ile) atom bombası
bomb
{f} bombala

Grup bombalama sorumluluğunu üstlendi. - The group claimed responsibility for the bombings.

Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir. - Atomic bombs are a danger to the human race.

bomb
bomba patlatmak

Rehin tutanlar bir bomba patlatmakla tehdit etti. - The hostage-takers threatened to detonate a bomb.

bomb
{f} bombardıman etmek
bomb
(fiil) bombalamak, bombardıman etmek; fiyasko ile sonuçlanmak, başarısızlığa uğramak
bomb
aerosol bombası
bomb
(Askeri) BOMBALAMAK: Bir uçaktan, hedef üzerine bir veya birkaç bomba atmak
bomb
bomb bombala
bomb
bomb bayuçakta bombanın atıldığı bölüm
bomb
{i} fiyasko
bomb
(volkanik) bomba
İngilizce - İngilizce
bomb
a device filled with explosives used for destroying things

    Heceleme

    a de·vice filled with explosives used for destroying things

    Türkçe nasıl söylenir

    ı dîvays fîld wîdh îksplōsîvz yuzd fôr dîstroyîng thîngz

    Telaffuz

    /ə dəˈvīs ˈfəld wəᴛʜ əkˈsplōsəvz ˈyo͞ozd ˈfôr dəˈstroiəɴɢ ˈᴛʜəɴɢz/ /ə dɪˈvaɪs ˈfɪld wɪð ɪkˈsploʊsɪvz ˈjuːzd ˈfɔːr dɪˈstrɔɪɪŋ ˈθɪŋz/