İngilizce - Türkçe
a data item with a value that does not change during program execution teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- constant
- değişmez
- constant
- {s} sabit
Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.
-In a closed system the sum of the contained energies remains constant.
Kan akışı genellikle sabit ve süreklidir.
-The blood stream is usually constant and continuous.
- constant
- {s} daimi
Bu daimi bir sorundur.
-This is a constant problem.
Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi.
-Life seems to have been a constant struggle for her ever since she left home.
- constant
- {s} sürekli
Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.
-There is nothing in this world constant, but inconstancy.
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
-His wife nags him constantly.
- constant
- sabit olan şey
- constant
- kararlı
- constant
- aralıksız
- constant
- sabit katsayı
- constant
- değişmez katsayı
- constant
- hakikatli
- constant
- sebatkâr
- constant
- direşimli
- constant
- constantly daima
- constant
- {s} sadık
- constant
- (sıfat) daimi, sabit, değişmez, sürekli; ısrarlı, sebatlı, sadık, vefalı; durağan
- constant
- {s} sebatlı
- constant
- {s} vefalı
- constant
- {s} sürekli, devamlı
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a data item with a value that does not change during program execution teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- constant
a data item with a value that does not change during program execution
Heceleme
a da·ta i·tem with a val·ue that does not change dur·ing pro·gram ex·e·cu·tionTürkçe nasıl söylenir
ı deytı aytım wîdh ı välyu dhıt dîz nät çeync dyûrîng prōgräm eksıkyuşınTelaffuz
/ə ˈdātə ˈītəm wəᴛʜ ə ˈvalyo͞o ᴛʜət dəz ˈnät ˈʧānʤ ˈdyo͝orəɴɢ ˈprōˌgram ˌeksəˈkyo͞osʜən/ /ə ˈdeɪtə ˈaɪtəm wɪð ə ˈvæljuː ðət dɪz ˈnɑːt ˈʧeɪnʤ ˈdjʊrɪŋ ˈproʊˌɡræm ˌɛksəˈkjuːʃən/
Resimler
Geçmiş
Favoriler