Elbise çantamı bulamıyorum.
- I can't find my garment bag.
Giyim eşyasının hangi malzemelerden yapıldığını merak ediyorum.
- I wonder what materials the garment is made of.
Giysiyi sandığa koydu.
- She placed the garment into the chest.
Ona oğlunun tamamen kana bulanmış giysisini getirdik.
- We brought him his son's completely bloodstained garment.