a country's industry, trade and finance

listen to the pronunciation of a country's industry, trade and finance
İngilizce - Türkçe

a country's industry, trade and finance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

economy
iktisat
economy
ekonomi

Tom her zaman tasarruf yapmak için ekonomi sınıfta uçuyor. - Tom always flies economy class to save money.

Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü. - The Japanese economy grew by 4% last year.

economy
tutum
economy
ekonomik

Onlar ekonomik bir araba istediler. - They wanted an economy car.

Bu yıl herhangi bir ekonomik revizyon beklenmiyor. - Any turnaround of the economy is not expected this year.

economy
ucuz
economy
ekonomik jüye
economy
{i} örgüt
economy
iktisat ilmi
economy
teşkilât
economy
minister of economy maliye bakanı
economy
{i} tasarruf, tutumluluk, ekonomi
economy
{i} tasarruf

Yakıt tasarrufu bu arabanın önemli bir avantajıdır. - Fuel economy is a big advantage of this car.

Ekonomi arabalar size tasarruf sağlar. - Economy cars save you money.

economy
{i} idare
economy
tutumluluk/ekonomi
economy
israftan çekinme
economy
political economy politik ekonomi
İngilizce - İngilizce
economy