Polis bölgeyi kordon altına aldı.
- Police cordoned off the area.
Gelişmekte olan bir embriyo, göbek kordonu yoluyla plasentaya bağlanır.
- A developing embryo connects to the placenta via the umbilical cord.
Tom şarkı akortlarını hatırlayabiliyor, fakat bütün sözleri hatırlayamıyor.
- Tom can remember the chords to the song, but can't remember all the lyrics.
Yaklaşık 1:58'lik o akordun ne olduğunu tam anlayamıyorum. Birisi bana yardım edebilir mi?
- I can't quite figure out what that chord around 1:58 is. Can somebody help me out?
Gelişmekte olan bir embriyo, göbek kordonu yoluyla plasentaya bağlanır.
- A developing embryo connects to the placenta via the umbilical cord.
O, kordonu makineye bağladı.
- He connected the cord to the machine.
Benim gerçekten istediğim Tom'un bana bilgisayarımdaki birkaç akordu nasıl çalacağımı bana öğretmesidir.
- What I really want is for Tom to teach me how to play a few chords on my guitar.
Yaklaşık 1:58'lik o akordun ne olduğunu tam anlayamıyorum. Birisi bana yardım edebilir mi?
- I can't quite figure out what that chord around 1:58 is. Can somebody help me out?
Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.
- Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.
Balıkların ses telleri var mıdır?
- Do fish have vocal chords?
Biz hala kablolu telefon kullanıyoruz.
- We still use a corded telephone.
Gelişmekte olan bir embriyo, göbek kordonu yoluyla plasentaya bağlanır.
- A developing embryo connects to the placenta via the umbilical cord.
O, kordonu makineye bağladı.
- He connected the cord to the machine.
Polis olay yerini kordon altına aldı.
- Police cordoned off the crime scene.
Polis bölgeyi kordon altına aldı.
- Police cordoned off the area.
Dimi ve fitilli kadife arasındaki farkı biliyor musunuz?
- Do you know the difference between twill and corduroy?
Tom sık sık fitilli kadife pantolon giyer.
- Tom often wears corduroys.
Dimi ve fitilli kadife arasındaki farkı biliyor musunuz?
- Do you know the difference between twill and corduroy?
O sık sık fitilli pantolon giyer.
- She often wears corduroys.
He looped some cord around his fingers.