a conversation in which facts or opinions are sought

listen to the pronunciation of a conversation in which facts or opinions are sought
İngilizce - Türkçe

a conversation in which facts or opinions are sought teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

interview
görüşmek

Onunla görüşmek istiyorum. - I'd like to interview him.

Tom'la görüşmek istiyorum. - I'd like to interview Tom.

interview
{i} röportaj

Öğleden sonra bir röportaj vereceğiz. - We'll give an interview in the afternoon.

Röportajın nasıl gitti? - How did your interview go?

interview
mülakat

Dün mülakatın nasıldı? - How was your interview yesterday?

Umarım mülakat yararlı olur. - I hope the interview would be of profit.

interview
{i} mülâkat

Umarım mülakat yararlı olur. - I hope the interview would be of profit.

Dün mülakatın nasıldı? - How was your interview yesterday?

interview
{i} görüşme

Onlar Tom'la görüşme yapıyorlar. - They're interviewing Tom.

Tom'un bu sabah bir iş görüşmesi vardı. - Tom had a job interview this morning.

interview
{f} ile görüşme/mülakat yapmak
interview
(Kanun) mülakat yapmak
interview
görüşme yapmak
interview
(Pisikoloji, Ruhbilim) anket
interview
(Ticaret) karşılıklı görüşme
interview
söyleşi yapmak
interview
röportaj yapmak

Bu gece bir röportaj yapmak zorunda kalacağım. - Tonight, I'll have to do an interview.

Onlarla röportaj yapmak isterim. - I'd like to interview them.

interview
{f} röportaj yap

Tom Mary ile röportaj yaptı. - Tom interviewed Mary.

Tom'la TV'de röportaj yapılıyor. - Tom is being interviewed on TV.

interview
{f} görüş

Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim. - In addition, I have to interview a professor.

İş için görüştüğüm ilk adamdı. - He was the first man I interviewed for the job.

interview
(Askeri) (INTELLIGENCE) MÜLAKAT, GÖRÜŞMEK (İSTİHBARAT): Görüşmeyi yapanın, amacı ve gerçek bağlantısı hakkında şüpheli durum olduğunu bilinen şahıstan bilgi toplaması. Toplayıcı niyet edilenden başkası olmadıkça genel olarak açıktır
interview
{f} ile röportaj yapmak
İngilizce - İngilizce
interview
a conversation in which facts or opinions are sought

    Heceleme

    a con·ver·sa·tion in which facts or opinions are sought

    Türkçe nasıl söylenir

    ı känvırseyşın în hwîç fäks ır ıpînyınz ır sôt

    Telaffuz

    /ə ˌkänvərˈsāsʜən ən ˈhwəʧ ˈfaks ər əˈpənyənz ər ˈsôt/ /ə ˌkɑːnvɜrˈseɪʃən ɪn ˈhwɪʧ ˈfæks ɜr əˈpɪnjənz ɜr ˈsɔːt/