Lütfen bana bir bardak süt ver.
- Give me a cup of milk, please.
Tom Mary'ye kağıt bir bardakta nasıl su kaynatacağını gösterdi.
- Tom showed Mary how to boil water in a paper cup.
Çok susadım. Bir fincan kahve istiyorum.
- I am thirsty. I would like to have a cup of coffee.
Bir fincan kahve daha içmek istiyorum.
- I'd like to have another cup of coffee.
Fransa, 1998 Dünya Kupası'nın galibidir.
- France is the winner of the 1998 World Cup.
2010 Dünya Kupası'nı Hollanda kazandı.
- The Netherlands have won the 2010 World Cup.
Lucullus'un birçok altın kasesi vardı.
- Lucullo had many golden cups.
Tom çorbayı büyük bir teneke kaseye döktü.
- Tom poured the soup into a large tin cup.
Aslında, dolabı kapalı tutarım.
- Indeed, I keep the cupboard closed.
Bir Hollandalı, Dünya Kupasını kazandıktan sonra ne yapar? Playstation'ı kapatır.
- What does a Dutchman do after winning the World Cup? He turns the playstation off.