İngilizce - Türkçe
a connecting device in the work area on which a horizontal cable terminates teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- outlet
- {i} priz
Bir elektrik prizine ihtiyacım var.
-I need an electrical outlet.
Elektrik prizine reçel döktüm ve bir kısa devre vardı.
-I spilled jam on the electric outlet and there was a short circuit.
- outlet
- {i} satış yeri
- outlet
- (Ticaret) satış noktası
- outlet
- çıkış yeri
- outlet
- çıkış mili
- outlet
- çıkış yolu
- outlet
- çıkış ağzı
- outlet
- delik
- outlet
- ağız
- outlet
- {i} fiş
- outlet
- {i} dışarı çıkacak yer, çıkış yeri, çıkış, kapı, çıkak, çıkıt
- outlet
- çıkış yer
- outlet
- {i} çıkış
Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
-My creativity finds an outlet through learning modern languages.
Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor.
-This sewage outlet is no longer in use.
- outlet
- (Biyoloji) çıkım
- outlet
- (Tıp) Dışarı çıkacak yer, yol, ağız, delik, mahreç
- outlet
- elek fiş
- outlet
- (isim) priz, fiş, çıkış, yol, ağız, açılma fırsatı, pazar, satış yeri
- outlet
- {i} yol
- outlet
- {i} pazar
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a connecting device in the work area on which a horizontal cable terminates teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- outlet
a connecting device in the work area on which a horizontal cable terminates
Heceleme
a connecting de·vice in the work ar·e·a on which a ho·ri·zon·tal Ca·ble terminatesTürkçe nasıl söylenir
ı kınektîng dîvays în dhi wırk eriı ôn hwîç ı hôrızäntıl keybıl tırmîneytsTelaffuz
/ə kəˈnektəɴɢ dəˈvīs ən ᴛʜē ˈwərk ˈerēə ˈôn ˈhwəʧ ə ˌhôrəˈzäntəl ˈkābəl ˈtərməˌnāts/ /ə kəˈnɛktɪŋ dɪˈvaɪs ɪn ðiː ˈwɜrk ˈɛriːə ˈɔːn ˈhwɪʧ ə ˌhɔːrəˈzɑːntəl ˈkeɪbəl ˈtɜrmɪˌneɪts/
Resimler
Favoriler