İngilizce - Türkçe
a conduit allowing liquid to flow out of an otherwise contained volume teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- drain
- {f} suyunu çekmek
- drain
- pis su borusu
Pis su borusu iyi çalışıyor.
-The drain is running freely.
- drain
- (Biyoloji) v.drene et: n.dren
- drain
- güçten düşürmek
- drain
- pissu borusu
- drain
- akaçlama/masraf/k
- drain
- atık
- drain
- (Ticaret) akak
- drain
- atık su borusu
- drain
- (Bilgisayar) boşalt
Makarnayı boşaltmak için bir süzgeç kullanın.
-Use a strainer to drain the pasta.
Nehir beş ili boşaltır.
-The river drains five provinces.
- drain
- tükenmek
- drain
- kurutmak
- drain
- güçsüzleşmek
- drain
- kurutmak akaçlamak
- drain
- güçsüzleştirmek
- drain
- {f} boşaltmak
Makarnayı boşaltmak için bir süzgeç kullanın.
-Use a strainer to drain the pasta.
Tesisatçı boruyu boşaltmak için suyu dışarı pompaladı.
-The plumber pumped out the water in order to drain the pipe.
- drain
- {f} yarayı temizlemek
- drain
- {f} akmak
- drain
- {i} lağım
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a conduit allowing liquid to flow out of an otherwise contained volume teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- drain
a conduit allowing liquid to flow out of an otherwise contained volume
Heceleme
a con·duit allowing liq·uid to flow out of an oth·er·wise con·tained vol·umeTürkçe nasıl söylenir
ı känduît ılauîng lîkwıd tı flō aut ıv ın ʌdhırwayz kınteynd välyumTelaffuz
/ə ˈkändo͞oət əˈlouəɴɢ ˈləkwəd tə ˈflō ˈout əv ən ˈəᴛʜərˌwīz kənˈtānd ˈvälyo͞om/ /ə ˈkɑːnduːɪt əˈlaʊɪŋ ˈlɪkwəd tə ˈfloʊ ˈaʊt əv ən ˈʌðɜrˌwaɪz kənˈteɪnd ˈvɑːljuːm/
Resimler
Geçmiş
Favoriler