a compulsive or irrational preoccupation

listen to the pronunciation of a compulsive or irrational preoccupation
İngilizce - Türkçe

a compulsive or irrational preoccupation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

obsession
{i} saplantı

Bu senin saplantın mı? - Is this your obsession?

Onun sporla ilgili saplantısını anlayamıyorum. - I can't understand his obsession with sports.

obsession
{i} takıntı

Leyla'nın Fadıl'a olan sevgisi bir takıntı haline gelmeye başlıyordu. - Layla's love for Fadil was starting to become an obsession.

Onun hokey takıntısını anlayamıyorum. - I can't understand his obsession with hockey.

obsession
akla takılan düşünce
obsession
sabit fikir
obsession
obsesyon
obsession
takınak
obsession
{i} sürekli endişe
obsession
(Tıp) Daimi endişe, fikri sabit, musallat olma, obsessio
İngilizce - İngilizce
obsession
a compulsive or irrational preoccupation

    Heceleme

    a com·pul·sive or ir·ra·tion·al pre·oc·cu·pa·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    ı kımpʌlsîv ır îräşınıl priäkyıpeyşın

    Telaffuz

    /ə kəmˈpəlsəv ər əˈrasʜənəl prēˌäkyəˈpāsʜən/ /ə kəmˈpʌlsɪv ɜr ɪˈræʃənəl priːˌɑːkjəˈpeɪʃən/