a compression machine in which dies come together to stamp a coin

listen to the pronunciation of a compression machine in which dies come together to stamp a coin
İngilizce - Türkçe

a compression machine in which dies come together to stamp a coin teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

press
bastırmak
press
sıkıp suyunu çıkarmak
press
yazılı basın
press
basın yayın
press
(Otomotiv) kalıp
press
çabuklaştırmak
press
{f} bas

Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır. - Several politicians exerted strong pressure on the committee.

Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas. - Please put a cassette in the VCR and press the record button.

press
makine

Makineyi çalıştırmak için bu butona basın. - Press this button to start the machine.

press
bası

Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu. - The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

press
toplanmak
press
basım
press
{i} basın

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

press
bahriye hizmetine zorlamak
press
{i} basın, medya
press
{f} bastır

Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı. - She pressed her lips firmly together.

Kolun üstüne bastırınız. - Press down on the lever.

press
press baskı yap/bastır
press
{i} sıkacak
press
{i} matbaa makinesi
press
{i} zorla askere alma
İngilizce - İngilizce
press
a compression machine in which dies come together to stamp a coin

    Heceleme

    a com·pres·sion ma·chine in which Dies come to·geth·er to stamp a coin

    Türkçe nasıl söylenir

    ı kımpreşın mışin în hwîç dayz kʌm tıgedhır tı stämp ı koyn

    Telaffuz

    /ə kəmˈpresʜən məˈsʜēn ən ˈhwəʧ ˈdīz ˈkəm təˈgeᴛʜər tə ˈstamp ə ˈkoin/ /ə kəmˈprɛʃən məˈʃiːn ɪn ˈhwɪʧ ˈdaɪz ˈkʌm təˈɡɛðɜr tə ˈstæmp ə ˈkɔɪn/