a commission to force men into public service, particularly into the navy

listen to the pronunciation of a commission to force men into public service, particularly into the navy
İngilizce - Türkçe

a commission to force men into public service, particularly into the navy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

press
bastırmak
press
sıkıp suyunu çıkarmak
press
yazılı basın
press
basın yayın
press
(Otomotiv) kalıp
press
çabuklaştırmak
press
{f} bas

Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas. - Please put a cassette in the VCR and press the record button.

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

press
makine

Makineyi çalıştırmak için bu butona basın. - Press this button to start the machine.

press
bası

Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır. - The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.

Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu. - The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.

press
toplanmak
press
basım
press
{i} basın

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

press
bahriye hizmetine zorlamak
press
{i} basın, medya
press
{f} bastır

Yüzünü vitrine bastırdı. - He pressed his face against the shop window.

Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı. - She pressed her lips firmly together.

press
press baskı yap/bastır
press
{i} sıkacak
press
{i} matbaa makinesi
press
{i} zorla askere alma
İngilizce - İngilizce
press
a commission to force men into public service, particularly into the navy

    Heceleme

    a com·mis·sion to force men in·to pub·lic service, par·ti·cu·lar·ly in·to the na·vy

    Telaffuz