a commission to force men into public service, particularly into the navy

listen to the pronunciation of a commission to force men into public service, particularly into the navy
İngilizce - Türkçe

a commission to force men into public service, particularly into the navy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

press
bastırmak
press
sıkıp suyunu çıkarmak
press
yazılı basın
press
basın yayın
press
(Otomotiv) kalıp
press
çabuklaştırmak
press
{f} bas

O biraz daha uzun kalmam için bana baskı yaptı. - He pressed me to stay a little longer.

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

press
makine

Makineyi çalıştırmak için bu butona basın. - Press this button to start the machine.

press
bası

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

press
toplanmak
press
basım
press
{i} basın

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır. - The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.

press
bahriye hizmetine zorlamak
press
{i} basın, medya
press
{f} bastır

Kalabalık kapıya doğru bastırdı. - The crowd pressed toward the gate.

Yüzünü vitrine bastırdı. - He pressed his face against the shop window.

press
press baskı yap/bastır
press
{i} sıkacak
press
{i} matbaa makinesi
press
{i} zorla askere alma
İngilizce - İngilizce
press
a commission to force men into public service, particularly into the navy

    Heceleme

    a com·mis·sion to force men in·to pub·lic service, par·ti·cu·lar·ly in·to the na·vy

    Telaffuz