O her zaman derste soytarılık ediyor.
- He's always clowning in class.
Tom dün geceki partide soytarılık ediyordu.
- Tom was clowning around at the party last night.
Komediyi trajediye yeğlerim.
- I prefer comedy to tragedy.
Londra'da bir komedi izlemek için gittik.
- We went to see a comedy in London.