Bu reklamı es geçmek için buraya tıkla.
- Click here to skip this ad.
Tom aynı görüntünün daha büyük versiyonunu görebilsin diye minyatür çizim üzerine tıkladı.
- Tom clicked on the thumbnail so he could see a larger version of the same image.
Tom başka bir sayfaya tıkladı.
- Tom clicked to another page.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Bu web sitesi hileli reklamlar ve tık tuzaklarıyla dolu!
- This website is full of shady advertisements and clickbait!
Bazen işler tıkır tıkırdır.
- Sometimes things just click.
Askerler topuklarını birlikte tıkırdattı.
- The soldiers clicked their heels together.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
Ben bağlantıyı tıklamadım.
- I didn't click the link.
Visit a location, call, or click www.example.com.
Click here to go to the next page.
The term is used in countries that have adopted the metric system. In USA, it is commonly used in war and science fiction films; for example, the target is 5 clicks north.
There was a click in the front sitting-room. Mr. Pearce had extinguished the lamp.
... So we can click on the Exploratorium. ...
... So watch what happens when we click on it? ...