a change of state of a substance from liquid to solid

listen to the pronunciation of a change of state of a substance from liquid to solid
İngilizce - Türkçe

a change of state of a substance from liquid to solid teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

freezing
{s} donma

Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç. - An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.

Sıcaklık sadece donma noktasının üzerinde. - The temperature is just above freezing.

freezing
freeze don/dondur
freezing
{f} don: prep.donarak
freezing
dondurma
freezing
dondurucu

Tom ve Mary dondurucu gölde yüzdü. - Tom and Mary swam in the freezing lake.

Tom dondurucu suya atladı. - Tom jumped into the freezing water.

freezing
{f} dondur

O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı. - It was crazy of him to try swimming in that freezing water.

Tom ve Mary dondurucu gölde yüzdü. - Tom and Mary swam in the freezing lake.

freezing
kıkırdama
freezing
(Pisikoloji, Ruhbilim) donup kalma
freezing
dondurarak
freezing
{f} don

Bugün sıcaklık donma noktasının üzerinde. - The temperature is above freezing today.

Tom donarak ölüyordu. - Tom was freezing to death.

freezing
{s} çok soğuk

Burada hava çok soğuk. - It's freezing in here.

Burada dışarısı çok soğuk. - It's freezing out here.

freezing
{s} soğuk

O donuyordu, bu yüzden soğuktan titredi. - He was freezing, so he shivered with cold.

Böyle buz gibi soğuk bir yerde ne yapıyorsun? - What are you doing in a freezing place like this?

freezing
(sıfat) dondurucu, donma, buz gibi, soğuk, çok soğuk
freezing
{i} konjelasyon
freezing
{i} donma noktası

Bu organizma, suyun donma noktasının çok altındaki sıcaklıklarda hayatta kalabilir. - This organism can survive at temperatures well below the freezing point of water.

Suyun donma noktası nedir? - What's the freezing point of water?

İngilizce - İngilizce
freezing
a change of state of a substance from liquid to solid

    Heceleme

    a change of state of a sub·stance from liq·uid to sol·id

    Türkçe nasıl söylenir

    ı çeync ıv steyt ıv ı sʌbstıns fırm lîkwıd tı sälıd

    Telaffuz

    /ə ˈʧānʤ əv ˈstāt əv ə ˈsəbstəns fərm ˈləkwəd tə ˈsäləd/ /ə ˈʧeɪnʤ əv ˈsteɪt əv ə ˈsʌbstəns fɜrm ˈlɪkwəd tə ˈsɑːləd/