Tom aynı görüntünün daha büyük versiyonunu görebilsin diye minyatür çizim üzerine tıkladı.
- Tom clicked on the thumbnail so he could see a larger version of the same image.
Bu şarkının Fransızca versiyonunu duydum.
- I've heard the French version of this song.
Dan'ın hikaye versiyonu kanıtla eşleşmedi.
- Dan's version of the story didn't match the evidence.
Lütfen bana ne olduğuyla ilgili senin hikayeni anlat.
- Please tell me your version of what happened.
Ancak, Japonca sürümün doğrudan çevirisidir.
- However, it is a direct translation of the Japanese version.