O, fırsatı iyi kullandı.
- He made good use of the opportunity.
O,müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.
- He took advantage of the opportunity to visit the museum.
Bu dünyada hiçbir güvenlik yoktur; sadece şans vardır.
- There is no security on this earth; there is only opportunity.
Bazı değişiklikler yapma şansımız var.
- We have the opportunity to make some changes.