a call to engage in a contest or fight

listen to the pronunciation of a call to engage in a contest or fight
İngilizce - Türkçe

a call to engage in a contest or fight teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

challenge
meydan okumak

Ben senin otoritene meydan okumak istemedim. - I didn't mean to challenge your authority.

Meydan okumak için hazırım. - I'm up for the challenge.

challenge
meydan okuma

Tom meydan okumayı kabul etti. - Tom accepted the challenge.

Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma. - Don't challenge someone who has nothing to lose.

challenge
düelloya davet etmek
challenge
{i} kimlik sorma
challenge
(Kanun) reddi hakim
challenge
alnını karışlamak
challenge
karşı çıkma
challenge
{f} meydan oku

Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya. - Tom is facing a challenge.

Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma. - Don't challenge someone who has nothing to lose.

challenge
karşılaşmaya davet
challenge
karşı çıkmak
challenge
{i} bağışıklık
challenge
{f} havlamaya başlamak
challenge
boy ölçüşmek
challenge
{f} davet etmek (düello)
challenge
mücadeleye davet
challenge
{f} kafa tutmak (Argo)
challenge
{f} hiçe saymak
challenge
{i} itiraz

İtirazını kabul ediyorum. - I accept your challenge.

Sami ona itiraz etmedi. - Sami didn't challenge that.

challenge
oy pusulasının geçersizliğinin veya seçmenin yetersizliginin iddia edilmesi
İngilizce - İngilizce
challenge
a call to engage in a contest or fight

    Heceleme

    a call to en·gage in a con·test or fight

    Türkçe nasıl söylenir

    ı kôl tı engeyc în ı kıntest ır fayt

    Telaffuz

    /ə ˈkôl tə enˈgāʤ ən ə kənˈtest ər ˈfīt/ /ə ˈkɔːl tə ɛnˈɡeɪʤ ɪn ə kənˈtɛst ɜr ˈfaɪt/