Tom göğüsünde keskin bir ağrı hissetti.
- Tom felt a sharp pain in his chest.
Aniden göğüs ağrısı ile vuruldu.
- He was suddenly struck with chest pain.
Piyasadaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir.
- A friend in the market is better than money in the chest.
İçinde çok değerli eşyaların bulunduğu bir sandık getirdi.
- He brought a chest, in which there were very valuable goods.
Alet kutusunda bir eğen var mı?
- Do you have a file in the tool chest?