a border region, especially one originally set up to defend a boundary

listen to the pronunciation of a border region, especially one originally set up to defend a boundary
İngilizce - Türkçe

a border region, especially one originally set up to defend a boundary teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

march
{i} marş

Bando çeşitli marşlar çaldı. - The band played several marches.

Kendi cenazesi için bir cenaze marşı besteledi. - He composed a funeral march for his own funeral.

march
{f} ilerlemek
march
arş
march
yürüyüş

Geçit töreninde bize katılacağınızı ve cadde boyunca yürüyüş yapacağınızı umuyoruz. - I hope you will join us in the parade and march along the street.

Her yürüyüş ayrı adımlardan oluşmaktadır. - Every march is composed of separate steps.

march
yürütmek
march
gösteri yürüyüşü
march
düzenli adımlarla yürümek
march
{i} sınır
march
seyir/yürüyüş/Mart
march
önüne katmak
march
ilerleme
march
{i} müz. marş
march
{f} yürüyüş yaptırmak
march
yürünen mesafe
march
{f} (topluca) yürüyüş yapmak
march
{i} uygun adımla yürüyüş
march
(isim) mart, marş, sınır bölgesi, uygun adımla yürüyüş, sınır, hudut
march
{i} hudut
İngilizce - İngilizce
march
a border region, especially one originally set up to defend a boundary

    Heceleme

    a bor·der region, es·pe·cial·ly one o·rig·i·nal·ly SET up to de·fend a boun·da·ry

    Telaffuz