Polis buranın yakınlarında sahile vurmuş bir ceset buldu.
- The police found a body washed up on the beach near here.
Polisler ceseti taşıdı.
- The policemen carried away the body.
Vücut ekstra kaloriyi yağa dönüştürür.
- The body converts extra calories into fat.
Biraz vücut losyonuna ihtiyacım var.
- I need some body lotion.
Yarın bazı tapınakları ziyaret edelim.
- Let's visit some temples tomorrow.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük tapınaktır.
- This is the largest temple that I've ever seen.
İnsanın beden ve aklı birbirine öylesine bağlıdır ki birini etkileyen diğerini de etkiler.
- The body and the mind of man are so closely bound together that whatever affects one affects the other.
Onun bedenine dua edildi.
- A prayer was said over his body.
Bir dachshund uzun gövdesi ve kısa bacakları olan bir Alman köpeğidir.
- A dachshund is a dog from Germany with a very long body and short legs.
O güçlü bir gövdeye sahip.
- He has a strong body.
Tom Mary'nin şakaklarına masaj yaptı.
- Tom massaged Mary's temples.
Tom parmaklarıyla şakaklarıma masaj yaptı.
- Tom massaged my temples with his fingers.
Fadıl arabayı içinde Leyla'nın cesediyle birlikte buldu.
- Fadil discovered the car with Layla's dead body inside.
Dan'in cesedi elli tane bıçak yarasıyla birlikte bir kuyu içinde bulundu.
- Dan's body was found in a well with fifty stab wounds.
Bezler vücuda kimyasal maddeler salgılar.
- Glands secrete chemical substances into the body.
Ben bu maddelerin vücut tarafından nasıl emildiğini bilmek istiyorum.
- I would like to know how these substances are absorbed by the body.
Bir insan vücudu sayısız miktarda hücreden oluşur.
- A human body consists of a countless number of cells.
Lisede öğrenci kurulu başkanıydım.
- I was the student body president in high school.
Havaalanına tam beden tarayıcıları kuruldu.
- Full body scanners were installed at the airport.
Ceset üst geçidin altında bulundu.
- The body was found under the overpass.
Sami, Leyla'nın cesedinin üstüne bir battaniye attı.
- Sami threw a blanket over Layla's body.
Siyatik sinir insan vücudundaki en uzun sinirdir.
- The sciatic nerve is the longest nerve in the human body.
Onun seksi vücudu beni cezbetti.
- Her voluptuous body attracted me.
Okyanus sürekli hareket halinde olan büyük bir su kütlesidir.
- The ocean is a huge body of water that is constantly in motion.
Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.
- The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.
Deri, vücudun en büyük organıdır.
- The skin is the largest organ of the body.
Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
- The brain is the most complex organ in the body.
Indeed, if it belonged to a poor body, it would be another thing; but so great a lady, to be sure, can never want it.
programming The code of a subroutine, contrasted to its signature and parameters.
I don't say, one bodies the other / One's spiritual truth; / But I do say it's hard to lose either, / When you have both.
We have now amassed a body of evidence which points to one conclusion.
The rioja, sadly, lacked body.
... what does my body need in order to heal ...
... duct-taped their entire body in neon duct tape. Or people who have just made giant cupcakes ...