a boarding house or small hotel in europe

listen to the pronunciation of a boarding house or small hotel in europe
İngilizce - Türkçe

a boarding house or small hotel in europe teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

pension
{i} emekli maaşı

Büyük babam bir emekli maaşı ile yaşıyor. - My grandfather is living on a pension.

Tom'un kesinlikle bir emekli maaşı var. - Tom certainly has a pension.

pension
{i} emeklilik

Başkan emeklilikleri revize etmek için koalisyon ortaklarını ikna etmeye çalıştı. - The Prime Minister tried to convince his coalition partners to overhaul pensions.

Singapur'un Merkez Fonu emeklilik sağlar. - Singapore's Central Fund provides pensions.

pension
emekli aylığı

O, küçük bir emekli aylığıyla yaşıyor. - She lives on a small pension.

Şirket, hayatını idame ettirmesi için, ona yetecek kadar bir emekli aylığı bağladı. - The company gave him enough pension to live on.

pension
{f} emekli etmek
pension
emekli maaşı vermek
pension
{f} emekli aylığı vermek, aylık bağlamak
pension
aylık bağlamak
pension
{i} emekli aylığı/maaşı
pension
emekli aylık
pension
{f} emekliye sevketmek
pension
{i} pansiyon
pension
{i} yatılı okul
pension
emekliye sevk et
pension
pension off emekli aylığı bağlayıp işten çıkarmak
pension
pansiyon ücreti
pension
{i} konaklama hizmetleri (otel)
İngilizce - İngilizce
pension
a boarding house or small hotel in europe

    Heceleme

    a board·ing House or small ho·tel in Eu·rope

    Türkçe nasıl söylenir

    ı bôrdîng haus ır smôl hōtel în yûrıp

    Telaffuz

    /ə ˈbôrdəɴɢ ˈhous ər ˈsmôl hōˈtel ən ˈyo͝orəp/ /ə ˈbɔːrdɪŋ ˈhaʊs ɜr ˈsmɔːl hoʊˈtɛl ɪn ˈjʊrəp/