Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a blot, spot, blur, mark, taint, infamy

listen to the pronunciation of a blot, spot, blur, mark, taint, infamy
İngilizce - Türkçe

a blot, spot, blur, mark, taint, infamy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

stain
şaibe
stain
leke

Bu lekeyi çıkarmak zor olacak. - It's going to be difficult to remove this stain.

Bu kumaş kolayca lekelenir. - This fabric stains easily.

stain
lekelemek
stain
lekelenmek
stain
{f} leke olmak
stain
(fiil) lekelemek, leke yapmak, kirletmek, boyamak, renklendirmek, kirlenmek, leke olmak, boyanmak
stain
{i} kir
stain
{i} ağaca renk verme
stain
{f} kirlenmek
stain
leke sürmek lekelenmek
stain
{i} boya

Tom'un gömleğinin önü bir kurşun yarasından kan ile boyandı. - The front of Tom's shirt was stained with blood from a gunshot wound.

Dudaklarım kalamar mürekkebi ile boyandığı için o bana gülüyor. - He's laughing at me because my lips are stained with squid ink.

stain
tahtaya renk vermek
stain
{f} lekele

Bu mürekkep lekelerinin çıkacağını sanmıyorum. - I don't think these ink stains will come off.

Bu kumaş kolayca lekelenir. - This fabric stains easily.

stain
{f} (kimyasal maddeyle) koyulaştırmak
stain
{f} renklendirmek
stain
{f} leke yapmak
stain
(Tekstil) leke; lekelemek, kirletmek
stain
{i} koyulaştırıcı kimyasal madde
İngilizce - İngilizce
{n} stain
a blot, spot, blur, mark, taint, infamy