Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İngilizce - Türkçe
a blackmailer in politics; also, one whose political influence can be bought teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- striker
- forvet
Lionel Messi dünyadaki en iyi forvetlerden biridir. O, Barcelona için şimdiye kadar en çok golü attı.
-Lionel Messi is one of the best strikers in the world. He has scored the most goals ever for Barcelona.
Yönetimin neden forvetin taleplerine bu kadar kolay bir şekilde girdiğini bilmiyorum.
-I don't know why the management submitted to the striker's demands so easily.
- striker
- (Avcılık) tüfek horozu
- striker
- grevci
- striker
- donanmasında çırak
- striker
- {i} vurucu
- striker
- {i} ofansif oynayan futbolcu
- striker
- {i} çalar saat çekici
- striker
- {i} ateşleyici
- striker
- (Askeri) MÜSADEME İĞNESİ, ÇARPMA İĞNESİ: Bir silah, mayın, havan vesairenin ateşleme mekanizmalarında kapsüle vuran parça
- striker
- {i} ileri alan oyuncusu
- striker
- santrfor/grevci
- striker
- {i} atış yapan oyuncu
- striker
- vuran kimse
- striker
- {i} horoz (silah)
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a blackmailer in politics; also, one whose political influence can be bought teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- striker
a blackmailer in politics; also, one whose political influence can be bought
Heceleme
a black·mail·er in politics; also, one whose po·li·ti·cal in·flu·ence Can be boughtTelaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler