a bit of

listen to the pronunciation of a bit of
İngilizce - Türkçe
parçası

Bir asteroid bir kaya parçasıdır. - An asteroid is a bit of rock.

a bit
bir parça

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum. - When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.

Bana o koyun etinden biraz ayır. Bir parça et için açlıktan ölüyorum. - Save me some of that mutton. I'm starving for a bit of meat.

a bit
az
a bit
biraz

Biraz sakinleşmelisin. - You should relax a bit.

Sana biraz tavsiye verebilir miyim? - Can I give you a bit of advice?

a bit of a
(deyim) birazcık
a bit of a
bir parça
a bit
zerre kadar

Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum. - I'm not a bit interested in chemistry.

a bit
dıngılı
a bit
bir damcı
a bit
bir kırık
a bit
bir kırtık
a bit of a
-in dik alâsı
bit of
birazcık olsun
a bit of a
oldukça
a bit of a
dik alâsı
İngilizce - İngilizce
a jot of, a little of, a few of
a bit
To a small extent; in a small amount; rather

Could you move that up a bit?.

A bit
lick
a bit
to a small degree; somewhat; "it's a bit warm"; "felt a little better"; "a trifle smaller"
a bit
to a small degree; somewhat; "it's a bit warm"; "felt a little better"; "a trifle smaller
a bit
a little, a few, a jot
a bit of

    Türkçe nasıl söylenir

    ı bît ıv

    Telaffuz

    /ə ˈbət əv/ /ə ˈbɪt əv/

    Videolar

    ... And I know you have a bit of a sampling that you're going to ...
    ... shaves a little bit of time off what it takes to answer ...